13 May 2025 - Tuesday

Nedir Bu Horon Düşmanlığı? Diskoya mı Gidelim?

Son zamanlarda bazı köşe yazılarında Ağasar’daki horon kültürü hedef alınıyor.

Yazar - FATİH MUHCU
Okuma Süresi: 3 dk.
FATİH MUHCU

FATİH MUHCU

fatihmuhcu@hotmail.com - 05462369940
Google News

Nedir Bu Horon Düşmanlığı? Diskoya mı Gidelim?

 

 

Son zamanlarda bazı köşe yazılarında Ağasar’daki horon kültürü hedef alınıyor. Ağasar’ın kadınları ve genç kızları, horon oynadıkları için sosyal medyada eleştiriliyor, horon “çılgınlık” olarak niteleniyor. Yetmiyor, düğünler sadeleştirilsin, şenlikler azaltılsın, kadınlar horon halkasına girmesin gibi çağrılar yapılıyor. Kusura bakmayın ama buna sessiz kalamayız.

 

Bırakın horon halkasını, bırakın kemençeyi susturmayı, bırakın kadınları ve gençleri horondan uzaklaştırmayı… Ne yapalım yani, horonu bırakıp Dikyoya mı gidelim? Ya da Şemmamî mi oynayalım?

 

Horon bu toplumun hafızasıdır. Ağasar’ın dağı, taşı, kemençesi ve horonu birlikte anlam kazanır. Kemençenin teline dokunulduğu an, bu halkın damarına dokunulmuş olur. Hele gençlerin kemençeyle kurduğu bağ, sadece bir oyun değil; bir kimlik, bir varoluş biçimidir.

 

Horon sadece bir eğlence değil, aynı zamanda bir terapi, bir sosyal bağ, bir direnç alanıdır. Hele bugünkü dünyada gençlerin yozlaşmadan, köksüzleşmeden kendi kültürüne sahip çıkması alkışlanacak bir şeydir. Kızlarımız horon oynuyor diye, onları küçük düşüren yorumlara değil, oynadıkları horonla dik duran duruşlarına bakmalıyız.

 

Geçmişte kadınların sadece izleyici olduğu dönemler vardı, evet. Ama biz bu toplumu geliştikçe kadınları görünmez değil, görünür kılmaya çalışmadık mı? Bugün horon oynayan kadın, yarın toplumu taşıyan kadındır. Erkekler izleyici kalıyorsa, bu onların eksikliğidir; kadınların fazlalığı değil.

 

Şenlik sayısı arttı diye yakınanlara da bir çift sözümüz var: Hayat sadece yas değil. İnsanların eğlenmeye, gülmeye, stres atmaya da ihtiyacı var. Kültür horondan ibaret değildir elbette, ama horonsuz da bir kültür tanımı eksiktir. Ağasar horonsuz tanımlanamaz.

 

Elbette ölçü, edep, saygı önemlidir. Ama bunun ölçüsü kadınların horon halkasına girmesi değildir. Saygı; bir annenin, bir kızın, bir bacının horon oynarken gördüğü bakışlarda başlar. O bakış saygılıysa sorun yoktur.

 

Bugün gençleri horondan uzaklaştırırsak, yarın başka mecralarda başka kimlikler ararlar. Bunu isteyen varsa açık açık söylesin. Ama biz horonla büyüdük, horonla varız ve horonla geleceğe yürürüz.

 

Varsın birileri bize de kızsın. Varsın “horoncu gençlik” desinler. Biz kendi kültürümüzü horonla savunuyoruz. Çünkü horon bir halkadır; o halkadan kopan, sadece oyunu değil, toplumu da kaybeder.

 

Bizden söylemesi.

Takdir sizden.

#
Yorumlar (0)