Karadeniz’de Deprem Hazırlığı: STK’lar Ne Durumda?
Son günlerde Karadeniz Bölgesi’nde sık sık yaşanan küçük çaplı depremler, bölge halkını tedirgin ediyor. Bu durum, “Karadeniz ve özellikle Trabzon’daki sivil toplum kuruluşları (STK) olası bir depreme ne kadar hazırlıklı?” sorusunu da akıllara getiriyor.
FATİH MUHCU
fatihmuhcu@hotmail.com - 05462369940Karadeniz’de Deprem ve İstanbul STK’larının Rolü: Hazırlıklar Yeterli mi?
Son günlerde Karadeniz Bölgesi’nde sıkça yaşanan küçük çaplı depremler, bölge halkını tedirgin ediyor. Bu sarsıntılar, bir yandan Karadeniz’de olası büyük bir depreme hazırlıklı olunup olunmadığı sorusunu gündeme getirirken, diğer yandan beklenen büyük İstanbul depremiyle ilgili endişeleri de körüklüyor. Peki, sivil toplum kuruluşları (STK) bu konuda ne kadar hazırlıklı?
Karadeniz’in farklı noktalarında hissedilen bu küçük depremler, Trabzon başta olmak üzere bölgedeki STK’ların hazırlıklarını sorgulamamıza neden oluyor. Bugüne kadar arama kurtarma ekipleri oluşturuldu mu? İlk yardım eğitimi gibi hayati önem taşıyan çalışmalar yapıldı mı? Acil durumlarda sıcak yemek sağlayacak aşevleri kuruldu mu? Tüm bu sorular, cevap bekleyen ve önemle ele alınması gereken konular. Ayrıca, Karadeniz STK’larının, olası bir deprem senaryosu için bir koordinasyon planı yapıp yapmadığı da büyük bir merak konusu.
Hatay ve Kahramanmaraş’ta yaşanan büyük depremler hepimize önemli dersler verdi. Afet sonrası yardım organizasyonlarında STK’ların oynadığı rol hayatiydi. Ancak şu an geldiğimiz noktada, İstanbul’daki ve Türkiye genelindeki STK’ların olası bir büyük deprem ya da doğal afet için ne kadar hazırlıklı olduğu hâlâ belirsiz. Bu hazırlığın ne kadar yeterli olduğu ya da herhangi bir kriz anında devreye girebilecek bir acil durum planının mevcut olup olmadığı soruları cevaplanmayı bekliyor.
Büyük İstanbul depremi beklenirken, Karadeniz’de yaşanan bu küçük sarsıntılar bir uyarı niteliği taşıyor olabilir. Bu uyarıları dikkate almak ve hem Karadeniz hem de Türkiye genelindeki STK’ların daha organize ve etkili bir şekilde hazırlanmasını sağlamak büyük önem taşıyor. Bölge halkının güvenliği, yalnızca yerel yönetimlerin değil, STK’ların da aktif çalışmalarıyla sağlanabilir.
Unutulmamalıdır ki deprem anında kurtarılacak hayatlar, bugünden alınacak tedbirlerle mümkündür. Afetler, kader değildir. Tedbirle zararı en aza indirgemek ve toplumun dayanıklılığını artırmak elimizde. Çünkü afetlere hazırlıkta yapılan ihmaller, insan hayatına mal olur. Deprem değil, tedbirsizlik öldürür.
Şimdi Karadeniz’in ve Türkiye’nin bu sorulara cevap arama zamanı. Hazırlıklı mıyız? Değilsek, ne zaman olacağız?