19 Ağustos 2024 - Pazartesi

Horonun Ritmi ve Konserin Büyüsü

Bir Karadenizli olarak, horonun hayatımızdaki yerini ve önemini bilmeyen yoktur.

Yazar - FATİH MUHCU
Okuma Süresi: 2 dk.
58 okunma
FATİH MUHCU

FATİH MUHCU

fatihmuhcu@hotmail.com - 05462369940
Google News

 

 

Bir Karadenizli olarak, horonun hayatımızdaki yerini ve önemini bilmeyen yoktur. Yıllardır dernek gecelerinde, yayla şenliklerinde ya da özel etkinliklerde, horonun coşkusu ve enerjisi hepimizin içine işler. Ancak, bu etkinliklerin organizasyonlarında yapılan bazı yanlışlıklar, horonun büyüsünü kırabiliyor. 

 

Dernek gecelerinde ya da yayla şenliklerinde sıkça karşılaştığımız bir durum var: horonun tam ortasında, coşku zirveye ulaşmışken, sanatçının sahnesinin sona ermesi ve ardından gelen slow şarkılarla enerjinin düşmesi. Bu durum, katılımcılar arasında ciddi bir hayal kırıklığına yol açıyor. Horonun enerjisini kaybetmek, Karadeniz insanı için adeta bir geceyi yarıda bırakmak gibidir.

 

Horon, sadece bir dans değil, bir yaşam biçimi, bir kültürdür. Her adımında, her dönüşünde, her tempoda insanı içine çeken, enerjisini yükselten bir ritim vardır. Bu ritmin aniden kesilmesi, katılımcılar için büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. İnsanlar, horon oynamak için bu etkinliklere katılıyor; slow şarkılar dinlemek ya da siyasilerin vaatlerini dinlemek için değil.

 

Bu yüzden, organizasyonlarda horon ve konseri birbirinden ayrı tutmak gerekiyor. Horonun enerjisini korumak, katılımcıların coşkusunu artırmak adına, sanatçıların sahne programları daha özenli bir şekilde planlanmalı. Horonun ritmi bozulmadan, konserin büyüsü devam etmeli. 

 

Unutmayalım ki, Karadeniz insanı için horon bir tutkudur ve bu tutkuyu canlı tutmak, etkinliklerin vazgeçilmez bir parçası olmalıdır.

#
Yorumlar (0)