Çarşı Karışık

 Yine bir otçu zamanı geldi geçti, şenliğe hazırlanan alanlar, yaylalar, misafirleri için temizlenen çimenler şenlik sonrası çöpten geçilmedi. İnsanlar elindeki çöpü çöp konteynerına atmaktan aciz…

 Üzülerek söylemeliyiz ki Şalpazarı’nda ahlaki değerler çöküntüye uğramış. Hani tabiri caiz ise (belki pek hoş karşılanmayacak ama) kimin eli kimin cebinde belli değil. 

 Kadırga Yaylası kaderine terk edilmiş.

 Hazır Kadırga demişken, dikkatimi çeken bir şeyi daha yazayım, 

 Kadırga Şenliği günü alana vardıktan sonra Cuma namazını meşhur Kadırga Camii’nde kılmak istedim. Eskiden Cuma vakitlerinde caminin olduğu alana yağmur yağmazmış. Hep öyle duyduk ancak bu defa yağdı. Allah bizi uyarıyor sanırım..

 Cuma’da hutbe farzdır, okunmak zorundadır farkındayı ama onca yağmur yağarken cemaatin ıslanmasına göz yummak yerine hutbe kısa kesilebilirdi. Namaz sonunda Kadırga Camii eksikleri için para toplandı. Herhalde halılar değişecek veya çatı akıtıyordur diye içimden geçirmeden edemedim…

 Yağmur yağmayan tek şenlik Karakırsak Şenliği’ydi. Sis en yoğun yağışlı şenlik oldu. Yağış ardından güneş açsa da belediyenin bakanlığın katkısıyla düzenlediği bir şenlik olduğunu göz önüne aldığımızda fazlasıyla düzensizdi. Yağmur, yollar, park sorunu vs. katılımcılara zor anlar yaşattı.

 Bu park sorunu ve şenlik alanı trafiği sadece Sis’e özel değil, Göllüalan’da da, Kadırga’da da aynı sorunlar yaşandı. Yeni bir otçu zamanına henüz bir yıl varken belediye ve diğer yetkililerin konuyla ilgili çalışma yapması, halkın haykırışlarına kulak vermesi gerektiğini düşünüyorum.

 Ağasar insanı misafirperverdir. Ama kime misafirperver?

 Halk arasına karışmış neidiği belirsiz, hakkında çeşitli ve ispatlı iddialar olan bir otostopçuyu anons edip alkışlatacak kadar, sahnede Ağasar’dan evlenirim dedirtebilecek kadar misafirperver, tabiri caizse ele sevdalı…

 Sisdağı Şenliği’ne İstanbul Kadırgası’nda söz verdiği üzere Tuzla Ağasarlılar Derneği Başkanı Enes Kahraman ile birlikte Tuzla Belediye Başkanı Av. Eren Ali Bingöl ve eşi Ayşegül Bingöl geldi. Halk misafirperverdi, teyzeler kucakladı, bağrına bastı başkan ve eşini.

 İnsanlar samimiyetle, candan sıktı elini, hosgeldiniz dediler, yine bekleriz dediler. Eren Ali Başkan ve eşini layığıyla ağırlayıp memnun gönderdiler. Ağasarlı halk üstüne düşeni yaptı peki ya yöneticileri?

 Bu ziyaret sırasında Şalpazarı Belediye Başkanı neredeydi? Neden mevkiidaşıyla, ilçesine gelen bir misafirle ilgilenmedi, basına samimiyetle bir fotoğraf veremedi. Eline her mikrofon geçtiğinde Ağasarlı şöyledir, böyledir, iyidir, hoştur, misafirperverdir demeyi çok seven başkanın misafirperverliği siyaset tutkusunun ya da üst korkusunun altında kaldı, hiç yakışmadı !

 Sonuca gelelim ve eksikleri tekrar bir arada yazalım,

 Şenlik alanlarında yol, park, lavabo-tuvalet sorunları çok acil bir şekilde çözülmeli. Hatta alanlarda 50 metre arayla çöp kutuları koyulmalı ki insanlar çöplerini çöpe atması gerektiğini idrak edebilsin. Kaybolmaya yüz tutmuş kültürel ve ahlaki değerleri gençlere ve yetişkinlere de yeniden öğretilmeli. Ele havaslığı bırakmalı ama misafirperverlikten ödün verilmemeli. Belediyecilik siyaset üstüdür, halka hizmet işidir. Siyasi korkularla ilçene gelmiş misafirle ilgilenmek için siyasi gelecek vs. düşünülemez. Halk bunu unutur mu bilemeyiz ama kayıtlarımızda kalsın istedik.

 Kalın sağlıcakla…