deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

petshop kedi maması köpek maması
27 Nisan 2023 - Perşembe

ZAMAN

Selamın aleyküm sevgili okurlar. Uzun bir aradan sonra yeniden beraberiz. Sizlerinde bildiği gibi duygu ve düşüncelerimi ayrıca gündeme dair konuları zaman zaman sizlerle köşe yazısı olarak paylaşıyorum.

Yazar - HANİFE DUTAR
Okuma Süresi: 6 dk.
1075 okunma
HANİFE DUTAR

HANİFE DUTAR

hanifedutar35@gmail.com -
Google News

Selamın aleyküm sevgili okurlar. Uzun bir aradan sonra yeniden beraberiz. Sizlerinde bildiği gibi duygu ve düşüncelerimi ayrıca gündeme dair konuları zaman zaman sizlerle köşe yazısı olarak paylaşıyorum. İnsanın düşünce özgürlüğünün kısıtlanmadan kendini olduğu gibi anlatabilmesi, ifade edebilmesi ne büyük şans. Tabiki karşıt görüşler ve eleştiriler olacaktır. Herkesin aynı düşüncede olmasını beklemek beyhude bir çabadır. Eleştiriye açık olmak gerektiğine inanarak karşıt görüşlere saygı duyuyorum,  nasıl ki benim görüşlerime saygı duyulması gerektiği gibi.
     Yaratılışımızdan olsa gerek bazı meziyetlerimizi veya şöyle de diyebilirim bazı ihtiyaçlarımızı özgürce  karşılayabilmenin şans olduğunu o özgürlüğü kaybettiğimizde anlıyoruz. Esasında örnekleri çoğaltacak olursak neyi kaybedersek değerini o zaman daha da iyi anlıyoruz. Bu söylediğimi neye yorarsanız yorun hiç farketmez. Hayatınızda olan bir kişi, bulunduğunuz meslek, bulunduğunuz statü, kişiliğiniz, maddi kazancınız, mal varlığınız, sağlığınız, ününüz, ünvanınız vs. Hangi örneği vermiş olursanız olun bu değişmez. 

      Oysa asıl önemli olan kaybetmeden kıymet bilmek değil midir?

    Peki; kaybedilince hiçbir şekilde telafisi olmayan ayrıca  pişmanlığı da hazmedilemeyecek kadar çok olan tek  bir şey söyleyin desem ne derdiniz? 
    Hepinizin aklına eminim birçok madde gelmiştir.  Yukarıda sıraladığım gibi birçok madde… Benim de var tabiki oldukça kabarık maddelerim lakin hiç telafisi olmayan ve gerçekten pişmanlık yaratan  sadece;


“ZAMAN”
   Evet bana göre zaman. Öyle ki sizde takdir edersiniz ki gerçekten akıp geçiyor.
Beklemiyor, dinlenmiyor, laf da dinlemiyor, şurda biraz soluklanayım çok yoruldum, yaşadıklarımdam da deseniz, zaman bile size zaman tanımıyor…

Zaman; zaman tanımıyor…
Acımasız zaman denen bu illet,
Kimine şifa olur, kimine olur zillet…

  
   En basit örneği bak işte nasıl ki şimdi bu yazımı okurken  5 dakikan bile nasıl da, siz anlamadan hızlıca geçti gitti. Bu kadar net işte, bu kadar… O yüzden naçizane tavsiyem zamanınızı dolu dolu yaşayın. Madem geriye çekemiyoruz, o halde bizde ileriki zamanlarda nasıl daha verimli olabiliriz, hayatımıza nasıl daha fazla anlam katabiliriz, Anın kıymetini nasıl bilebiliriz, ilerleyen yaşımızla birlikte pişmanlıklardan ziyade, nasıl daha fazla iyi ki diyebiliriz onun derdine düşelim. Düşünecek pek zamanımız yok. Zaman yolda sürekli gidiyor, bizim ise durup düşünecek hiç vaktimiz yok.  
     
     Biraz kendimden örnek vereyim. Uzun zamandır bir çok koşuşturmanın içerisindeyim, sonra yaparım diye ertelediklerim ile şimdi yapmalıyım dediklerimin buluştuğu, harmanlaştığı bir sürecin içindeyim. Yakında çıkartacak olduğum kitabın çalışmasıyla mesai harcarken, günlerdir gazeteye yazı yazamadığımı fark ettim. Peki çok sevmeme rağmen  ne beni engelledi? Gerçekten zamanın yetmeyişi mi? Benim yazmaya  öncelik vermeyişim mi? Bunun sebebi esasında işlerimin çok olduğundan ziyade sonra yaparım tembelliğiydi belkide. Yada zamanın gerçekten yetmediği. Kimbilir belkide öncelikli sıraya aldığımız kişi ve eylemlerden dolayı, hep zamana yükleniriz. Peki gerçekten hep zaman mı suçlu? Bizim bunda hiç mi payımız yok? 

     Biz yerimizde bağdaş kurup oturursak, herşeyden bi haber yaşarsak tabiki tek başına zamana yüklenmemiz haksızlık olur. Hayatın ve zamanın ritmine ayak uydurmak zorundayız. 


       Bu kargaşada şunu da düşündüm zaman bu ya akıp gidecek bir gün bizi de katacak sarmalına sonsuzluğa karıştıracak. Peki hayallerim, onlar ne olacak? Sen hiç düşündün mü?


Bugün öncelikli olarak hayatına aldığın, ona en değerli hazineni “zamanını” sunduğun doğru, peki  bu gerçeğin oda farkında mı?


    Sizin hazinenizi almayı hak ediyor mu?


Zaman öyle kıymetli ki; onu gerçekten hak edene verin…


Sizin değerinizi bilen, bunun farkında olana verin, gerisine sadece selam verin…
    
    Siz hayallerinize, kendi öz benliğinize, özelinize ayıracak zamandan çalıp, sakın ola ki sizi manipüle eden kişi yada kişilere vermeyin. Gidin çiçek sulayın, bir kedinin başını okşalayın, bir çocuk ile oyun oynayın, ne bileyim gidin kitap okuyun ama asla durmadan niyet okuyan insanlardan uzak durun!
    Halen nefes alabiliyorsak, halen zamanımız var demektir…


   O halde aç kanatlarını seni mutluluğa ulaştıracak olanlara, sevgiye, huzura, hak’ka…
    O halde halen zamanın varken kapat kanatlarını; sizi mutsuzluğa, umutsuzluğa, ümitsizliğe, nefrete sürükleyenlere…


   Sadece hak edene ver en kıymetli hazineni…
Unutma bir gün zaman halen  akadururken sen olmayacaksın, bugün varsan zamanına sahip çıkmak zorundasın…
 Sevgiyle kalın…

#
Yorumlar (0)