“Komşusu açken tok yatan,bizden değildir”

Selamın aleyküm sevgili okurlar. Yine uzun bir aradan sonra güzel bir vesile ile bugün kü köşe yazım ile sizlerleyim. Bu günün kıymeti, mağfireti ve ehemmeyeti ile buradayım.  Bugün; on bir ayın sultanı, müslümanların heyecanla beklediği Ramazan ayının birinci günündeyiz. Ne mutlu bizleri bu güzel güne kavuşturup kıymetini bildirene, ne mutlu ki sevincimizi paylaşacak, ekmeğimizi bölüşecek, dertlerimiz ile dertlenmekten ziyade, dertlerimize çözüm üretebilecek, çare bulabilecek yüreklere denk gelenlere, diliyorum ki herbirinizin kalbi ve kapısı halden dertten anlayan kişilere açılsın.  

       Yolumuza engel olup taş koyan değil; yolumuza yoldaş olup gardaş olan ile yolculuğumuz baki olsun.

      Bu dilek ve temennilerle konuyu başlatıyorum çünkü bahsettiğim duygulardaki insanlara rastlamak günümüz şartlarında zorlaşmaya başladı. Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek artık eskisi kadar temiz ve saf duygular ile hemhal olmak gitgide azalıyor. Sanırım yüzyılın imtihanları da burada başlıyor. Bütün olumsuzluklara rağmen bir ışık gibi gelen günümüzü gecemizi aydınlatan Ramazan ayımız biliyorum ki kalplerimizi de aydınlatıyor ve inanıyorum ki bu aydınlanma adı insan olan tüm varlıklara sirayet ediyor, öyle ki bir mum misali kendi ışığını kaybetmeden başkalarının da yanıp parlamasını sağlamak kimseye kendi ışığından bir şey kaybettirmez. Öyle ki Ramazan ayı iyiliğe ve doğruluğa ulaştıran yegane ibadetlerimizin olduğu kıymetli ay olması sebebiyle bu ayı bilinçli ve son derece verimli geçirmemiz gerektiğine inanıyorum. Elhamdulillah Müslüman doğduk, son nefesimize kadar Müslümanca yaşamayı ve Müslümanca ebedi diyara göç etmeyi diliyorum kendim ve siz okurlarım adına. 
       Ramazan demek; paylaşmak, kardeşlik, rahmet, bereket barış, huzur, bağışlanma, istiğfar, af, tövbe demek…
Öyle ki Rab’ bimizin bütün kapıları sonuna kadar açık tuttuğu bizlerin hangi kapıyı seçtiğine bağlı olarak kat kat mükafatların olduğu bir ay. 
Öyle şanslıyız ki bu Ramazan da nefes alabiliyoruz, düşünebiliyoruz ve en nihayetinde yaşıyoruz…
Peki bu şansımızın farkında mıyız ?
Eğer hâlâ değilsek;
Farkında olmaya var mısın?
Etrafımıza bir bakınalım kimin neye ihtiyacı var?
Kim aç yatıyor, kimin damı akıyor?
Açın halinden anlayacağımız bir zamanda;
Bağışlanma ve mükafatların hat safhada olduğu bu ayda kalplere dokunmaya, kalplere girmeye var mısın? 
Haydin o halde iyilikte yarışalım,  
Ramazan ayının sonunda sevgi ile kucaklaşalım.
Allah yar ve yardımcınız olsun, bayramda görüşmek dileğiyle Allah’a emanet olun…
    “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” (Bakara Suresi 183)

                        HANİFE DUTAR