17 Aralık 2023 - Pazar

Öfke mi sevgi mi?

Duygularımızı içimizde bastırarak öfkeye dönüşmesine değil; Duygularımızı paylaşarak sevgiye dönüşmesine izin verelim…

Yazar - HANİFE DUTAR
Okuma Süresi: 5 dk.
856 okunma
HANİFE DUTAR

HANİFE DUTAR

hanifedutar35@gmail.com -
Google News

Duygularımızı içimizde bastırarak öfkeye dönüşmesine değil;
Duygularımızı paylaşarak sevgiye dönüşmesine izin verelim…

Selamın aleyküm sevgili okurlar…

Uzun aradan sonra yazı köşemi çok özlediğimi fark ettim. Özlediğim halde hayatın hızlı akışından ve zamanı tam anlamıyla yönetemediğimizden sanırım son yazımın üstünden hayli zaman geçmiş. Son yıllarda zamana karşı ayak uyduramıyorum.  Eminin bir çoğunuz bana katılacaktır; zaman size göre de  hızlı geçmiyor mu? 
Binbir türlü planlar, programlar yapılıyor, ama plan ve prağram harici  bir çok gündem ile karşı karşıya geliyoruz. Biz mevcut gündemin yönetimini yapmaya, anlamlandırmaya çalışırken; plan ve proğramların bir çoğu devre dışı kalıyor. Şimdilerde yeni meslekler arasına katılan bir çok meslek dalı türedi. Biz hayatımıza ve yaşam şeklimize yön veremedikçe yönlendirici dallar kollarını uzattı. Peki kimler uzanan bu koldan ele ulaşabildi ? Kimler bu dallardan faydalanabildi ? Yada asıl soru şu; uzanan bu kollar, akabinde eller gerçekten fayda sağlar nitelikte miydi ? Nedir bunlar; yaşam koçu,
Yaşam terapisti, yaşam tasarımı vs.
Bunlara gidebilmekte bir maliyet gerektiriyor tabi. Hatta şahit olduğum bir kaç örnek var; bu hizmetlerin bedelini duyanlar kendi zaman ve yaşam yönetimini başarmaya kesin karar  verdi;)
Zamanın hızlı akışına olan şaşkınlığımı bir kenara bırakıp bu günün konusuna döneyim. Sizlerin de bildiği üzere uzun zamandır yazı yazıyorum.satışta olan kitabım başta olmak üzere, kendi sosyal hesaplarımda, gazetede ve karaladığım her boş kağıtta bir yazım vardır mutlaka.

 Özellikle yazdığım kitabımdan, gazeteye yazdığım yazılardan anladığım ve kanaat getirdiğim bir sonuç var. Bizlerin aslında konuşmaya, dertleşmeye birbirimizi anlamaya ve bir nebze olsun samimi paylaşımlara ihtiyacımız var. Yaptığım, yazdığım paylaşımlardan, şiirlerden, ve özlü kısa yazılardan bana gelen geri dönüşleri uzun sürendir değerlendiriyorum. Değerlendirmeler sonucunda anladığım durum şu; biz duygularını açıkça ifade etmekten çekinen bir toplumuz. Kendimiz ifade edemediği gibi; duygularını açıkca ifade edene de tavır alan, öteleştiren bir toplumuz. 

Halbuki içimizdeki öfkeyi karşı tarafa yansıtarak aslında kendimiz ile kavga ediyoruz. Bu kitlenin içine kendimi de almış bulunuyorum ne varki, öyle olmayı her ne kadar istemesemde ön yargı ve içsel savaşlarıyla beni ve biliyorum ki bir çoğunuzu çepeçevre saran bir toplum var. 

Etkilenmemek imkansıza yakın. Her zaman savunduğum bir düşünce var ben  biricik ve tek olarak yaratıldım, sende öyle, esasında herkes biricik ve tek olarak yaratıldı. Bu sebep ile hiçkimse ile aynı duygu düşünce ve frekansta olma zorunluluğumuz yok. tamamıyla kimseyle aynı olamayız. Ama farklılıkları özelleştiren, özgürleştiren bir şey varsa oda saygı. İnsani duygularla, empati seviyemizi yükselterek yapmamız gereken sadece herkesin duygu, düşünce, ilgi ve insanlığına ivedilikle saygı göstermek. Şunu da dile getirmekten onur duyuyorum. Sadece eleştiri değil o kadar güzel  ve onurlandırıcı yorumlar aldım ki yazılarım ve çıkardığım şuan satışta olan “AŞK VE SEN” 
 kitabıyla ilgili, inanın geceleri bazen hayatın gürültüsünü ve savaşını bir kenara bırakıp düşünüyorum. Beni okurlarım ile satır aralarda buluşturan Rab’bime şükürler olsun. 

Yüzlerce kişiden sen beni anlatmışsın, bu benim hayatım, beni bana anlatan kadın, kendim ile tanıştım, kendimi buldum, acım ile yüzleştim, özgürleştim, netleştim… Gelen yorumlardan sadece birkaçı. Beni destekleyen dostlarıma, okurlarıma sonsuz teşekkür ediyorum iyi ki varsınız. Bende size yabancı değilim…
Acınız acım, 
hüznünüz hüznüm, 
yasınız yasım, 
sevinciniz sevincim, 
Mutluluğunuz, mutluluğum…
Biz insanız tüm duyguları kalbiyle, vicdanıyla, samimiyetimizle yaşatan varlıklarız. Son söz olarak şunu söylemek istiyorum.

Duygularımızı içimizde bastırarak öfkeye dönüşmesine değil, duygularımızı paylaşarak sevgiye dönüşmesine izin verelim…
Sevgiyle kalın…

Kitabı satın almak için aşağıdaki linke tıklayın…
Şimdi D&R ve İDEFİX te!
Çok yakında yurt dışında satışta!

 

https://www.idefix.com/ask-ve-sen-p-1321666?vendorId=3

https://www.dr.com.tr/kitap/ask-ve-sen/edebiyat/roman/turk-romani/urunno=0002088518001

#
Yorumlar (0)