Kaybedilen İnsanlar Değil, Kaybedilen Zamandır Acı
Kaybedilen İnsanlar Değil, Kaybedilen Zamandır Acıtan

Fatoş Dutar
dutarfatma716@gmail.com -Kaybedilen İnsanlar Değil, Kaybedilen Zamandır Acı
Kaybedilen İnsanlar Değil, Kaybedilen Zamandır Acıtan
Hayat bir yolculuktur ve bu yolculukta pek çok insanla karşılaşırız. Kimileri yolumuza ışık tutar, kimileri bize eşlik eder, kimileri ise sadece kısa bir mola yeridir. Zamanla bu insanlardan bazıları hayatımızdan çıkar, yollarımız ayrılır. Bu ayrılıklar elbette ki hüzün vericidir, bir boşluk yaratır. Ancak dürüst olmak gerekirse, zamanla kaybettiğimiz insanların çoğu için içimizde derin bir pişmanlık barındırmayız. Çünkü biliriz ki her karşılaşma gibi her ayrılık da hayatın doğal bir parçasıdır. İnsanlar gelir ve gider, bu böyledir. Onlar bize ait değillerdi ki, gidişleriyle büyük bir kayıp yaşayalım.
Asıl acıtan, asıl içimizi kemiren pişmanlık ise bazı insanlarla geçirdiğimiz zamandır. O insanlar ki, varlıklarıyla hayatımıza değer katmak yerine, enerjimizi sömürdüler, umutlarımızı kırdılar, bizi olduğumuzdan farklı birine dönüştürmeye çalıştılar. Onlarla geçirdiğimiz her an, aslında kendi potansiyelimizden, hayallerimizden, kendimize ayırabileceğimiz kıymetli zaman dilimlerinden çalınan birer parçadır. İşte bu yüzden, kaybettiğimiz insanlar için değil, onlarla kaybettiğimiz zaman için derin bir pişmanlık duyarız.
Çünkü zaman, geri döndürülemez bir kaynaktır. Bir saniye bile geçmişe gitme, telafi etme şansımız yoktur. Bir zaman dilimini yanlış insanlarla geçirdiğimizde, o zaman dilimi sonsuza dek kaybolur. Oysa o zamanı kendimize yatırım yaparak, sevdiğimiz insanlarla vakit geçirerek, hayallerimizin peşinden koşarak değerlendirebilirdik. İşte bu "keşke"ler, içimizde kapanması zor yaralar açar.
İnsanlar bize ait değildi belki, doğru. Herkes kendi hayatının kahramanıdır ve yolları bir noktada ayrılabilir. Ancak kaybettiğimiz yıllar, o yıllara kattığımız emek, verdiğimiz değer, harcadığımız enerji tamamen bize aitti. Yanlış insanlara adadığımız her an, aslında kendi hayatımızdan çaldığımız birer dilimdir. Bu yüzden, geçmişe dönüp baktığımızda, gidenlerin ardından değil, onlarla geçirdiğimiz ve boşa harcadığımız zamanın ardından içimiz burkulur.
Bu pişmanlık, aslında geleceğe dair önemli bir ders de içerir. Bize, kiminle yol arkadaşlığı yaptığımızın ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Enerjimizi, zamanımızı ve sevgimizi hak eden insanlara yöneltmemiz gerektiğini öğretir. Bizi aşağı çeken, mutsuz eden, potansiyelimizi körelten insanlardan uzak durmanın, kendimize yapabileceğimiz en büyük iyilik olduğunu gösterir.
Sonuç olarak, hayatımızdan çıkan insanlar için değil, onlarla geçirdiğimiz ve bize hiçbir şey katmayan, aksine bizden çok şey götüren zaman dilimleri için pişmanlık duymak insancıldır. Unutmamalıyız ki, insanlar gelip geçicidir ama zaman, hayatımızın en değerli hazinesidir ve onu doğru insanlarla, doğru şekilde değerlendirmek kendi elimizdedir. Geçmişteki hatalarımızdan ders çıkarıp, gelecekteki zamanımızı daha bilinçli ve değerli kılmak, en büyük kazancımızdır.